Ortadoğu Mitolojisi zenginliği ve derinliğiyle dünyanın en çarpıcı ve en kapsamlı mitolojilerinden birisidir. Öyle ki derin kökleri M.Ö 2500 yılına kadar iner. Pek çok milletin , kültürünü, inancını ve antik mirasını bünyesinde barındıran; sıra dışı karma bir mitolojidir Ortadoğu Mitolojisi. Esasen asıl zenginliğinin altında yatan gerçek de dinamik ve çok parçalı bir mitoloji oluşudur. Ortadoğu Mitolojisi Batının, daha genel bir tabirle dünyanın doğuya hayranlığının sebebidir.Egzotik hikayeleri, fantastik öğeleri,otantik mitleri benzersiz yapıdaki destanlarıyla ve nuh tufanının en eski sürümüyle mitoloji anlamıyla tam bir baş yapıttır.Orta doğu mitolojisi, dumuzi ile İnanna, Ethana ile kartal Nikkal ile Kathira'lar, kutçuk ile diş ağrısı türk peygamberde denilen Etana ve tanrıça Utu hikayesi gibi daha birçok kadim efsaneler Ortadoğu mitolojisinin bağrında yatar. Ortadoğu Mitolojisi dünyaya gılgamış gibi dev bir destan armağan etmiştir.Tarihin en eski yazılı destanının adı olan On İki Kil Tableti Akat çivi yazısı ile kaydedilen bu destan, bugün bile canlılığını korur. Urug kralı Gılgamışın ölümsüzlüğü arayışının öyküsünün anlatıldığı destan, modern zamanda bile kurgulanamayacak kadar mükemmel bir yapıdadır.Kral Gılgamışın ölümünden kurtulma arzusu, bütün insanlığın en büyük arzusudur.Bu büyük arzu onu, ölümsüzlük otunu bulan Ziusudra'yı(Utna Piştim) bulmak için yola çıkarır ve dünyanın öbür ucuna kaçırır. Bu, eşine rastlanmamış yolculuğun bir ucu Nuh'a ve tufana dayanır. Ortadoğu Mitolojisi, dünya mitolojileri içinde kendine has yapıda, sıra dışı bir mitolojidir. bu kitap, karundan bile zengin Ortadoğu Mitolojisini en güzel örnekleri ile; tarihsel bir bakış açısı ve en güzel görsel öğelerle okuyucusuna sunar.